Posts

Showing posts from December, 2020

Selahattin Demirtaş'ın Geleceği

Savcı yeni iddinameyi hazırlayadursun biz Erdoğan'ın atarlanmalarını konuşalım. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Erdoğan'ı köşeye sıkıştırdı. Sıkıştırdı sıkıştırmasına ama bir taraftan Avrupa'ya ne kadar atarlansa da arasını iyi tutmaya çalışıyor, diğer taraftan siyasette başarı sağlamış Demirtaş'ı içerde tutmaya çalışıyor. Bana göre Avrupa baskın gelecek ve yakın zamanda Demirtaş serbest bırakılacak. Zaten AİHM Selahattin Demirtaş'ın terör suçundan değilde tamamen siyasi nedenlerden tutulduğunu, bu uğurda birkaç insan hakkının ihlal edildiğini, serbest bırakılması gerektiğini söylüyor. Uluslararası mahkemelerin kararları uygulanır fakat uygulanmazsa ne olur onu göreceğiz ki Erdoğan, Soylu ve Bahçeli bu kararı tanımayacaklarını söylediler. Biz Avrupanın insan haklarına çok uzakta bir yerlerdeyiz zaten. Erdoğan'ın asabi tavırlarından sonra Türkiye'nin dışarı karşı barışcıl politikası çoktan yerle bir oldu. Ama Türk halkı seviyor bunu, adamın her agresi...

Psikolojisi Bozuk İnsanları Nasıl Anlarız?

Hayır konuya şöyle girmeyeceğim; etrafımız manyak dolu ha aman dikkat edin. Hayır o biraz daha uç ama yine de ne olur ne olmaz teyakkuzda olmalıyız. Özellikle hanımlar... Hanımlar diyorum çünkü erkekler bir tehlike anında kendilerini koruyabilecek kas kütlesine ve güce sahipler. Çocuklara da otur kızım, oğlum bir insanın psikolojisinin bozuk olduğunu nereden anlarsın anlatayım sana, deyip çocuğun psikolojisini başına gelmesi muhtemel şeyleri anlatıp bozamayacağımıza göre hanımlar diyorum. Bence bütün kadınlar hepimiz toplanıp savunma dersleri almalıyız, çocuklarımıza da aldırmalıyız. Hayır birini dövmek için değil, olası bir saldırıda kendimizi koruyabilmek için, ölmemek hayatta kalmak için... Neyse birlikte insan psikolojisinin bozuk olduğunu tahmin edebileceğiniz davranışlara bakalım: 1-Kendini sevmemek. Kendini sevmeyen kimseyi sevmez. Uzak durun. 2-Obezite. Bir insan aşırı kiloluysa hayatındaki bir takım eksikleri yiyerek karnını doldurduğu gibi doldurmaya çalı...

Yanmış, Kurumuş Saçlarımı Kestirmeden Nasıl Kurtarıp Uzattım?

Image
Daha önce defalarca oryelle  açıldığı için yıpranmış sarı saçlarımı kızıla boyadım. Kızıl rengi de bilirsiniz,  kullanmak çok zordur. Çok hızlı akar, yıkadıkça sönük, kötü bir ton kalır  elde. O yüzden her ay boya ister. Ben de her ay, bazen bir ayı tam  doldurmadan saçlarımı boyatıyordum. Bu sebeple saçlarım yıpranmak ve  kurumakla kalmadı resmen öldü. Aşırı kuruydu ve koparak dökülüyordu.  Kuaförüm sürekli ne zaman kesiyoruz bu saçları diye soruyordu. İnat ettim 1cm bile kestirmedim ve saçlarımı kestirmeden nasıl kurtarabileceğimle ilgili  araştırmaya giriştim ve sığır iliği yağı mucizesiyle karşılaştım.  Kasaptan alacağınız iliğin içinden oyarak çıkardığınız yağı eritip ılık bir haldeyken saç diplerinden başlayarak uçlarına doğru sürüyoruz. En az 3 saat beklettikten sonra yıkıyoruz. Ertesi gün ise saçlatımızı yıkamıyoruz.  Bir gün ara verdikten sonra bir yemek kaşığı pirincin üstüne çıkacak kadar su koyuyoruz. 3-4 saat bekletti...

Kişisel Gelişimini Nasıl Sağlarsın?

1- Güne erken başlayacağız. Bakın erken kalkın. İlk birkaç gün ayakta uyuyor gibi sersem olacaksınız, olun. Bünyenizi buna alıştıracağız. Beyin eğitilebilir. 2-Her sabah duş alacağız. Kısa da olsa soğuk bir duş alacağız. Çok soğuk olmasın ılığa yakın soğuk olsun, sirkelenip kendimize gelelim diye. 3-Geçmişi bırakıyoruz. Dün bitti, bir ay öncesi geçti, çocukluğun gitti, artık çocuk değilsin. Geçmişin hamallığını yapmayı bırak. Tecrübelerini cebine koydun bugüne geldin. Bugünü yaşa. Özellikle kadınlara söylüyorum bunu; daha duygusal oldukları için. Hanımlar siz kaybedersiniz. 4-Ertelemeyeceğiz. Yarın yok, olacağından emin misin? Belki hiç olmayacak. Belki de hep yarın diyen bir sen olacaksın. O yüzden bugün var, şimdi var; yapacağım yok, yapıyorum var. 5-Negatif, enerjisi düşük insanları hayatımızdan çıkarıyoruz. Arkadaşlar, ne yararı var size öyle insanların. Yararı yok, zararı var. Size negatif enerji yükleyip dibe çekiyorlar. 6-Kitap okuyacağız. Kitaplar kişisel ...

Tok Açın Halinden Ne Anlar?

Korona virüsle başımız belada. Lâkin tam bir kapanma olmuyor. Tamam anladık oy kaybetmek istemiyorsunuz ama insanlar ölüyor. Yaydılar virüsü bir kere, şimdi olabildiği kadar az kurban vermeliyiz bu insan eliyle üretilmiş mikroba. Berlin'de Dünya Tabipler Birliği böyle bir mikrobun olmadığını bunun bir biyolojik ajan olduğunu açıkladı. 120 milyon dolara uçak alınır, 1 milyar dolara saray yaptırılır ama bizim vatandaşımızı 2-3 hafta idare edemezler. Şu insanlara da bir yardım edin tam kapanma yaşayalım... diyeceğim de "Türkiye'de yoksulluk sorun olmaktan çıktı(!)" uzun zaman önce. Ne kadar haklısınız 10 milyon işsiz var ama inanılmaz bir şükürde mevcut hükümeti destekler haldeler.  Virüs için yeteri kadar tedbir almadınız. Yazdığınız saçma sapan cezalarla boşalan kasaları doldurmaya çalıştınız. Halkı bilinçlendirmek yerine kaosa sürüklediniz. Siz neyi becerebilirsiniz? Geçen gece inanılmaz bir karın ağrım oldu. Daha önce hiç yaşamadığım bir ağrıydı bu. Pelvis bölgem...

Neden?

Bu ülkede şeffaflık sıfırın altında. * Korana virüs vaka sayılarında eksik bilgilendirme yapılıyor. Neden? * Ürünlerin üstündeki etiketlerden trans yağı bilgisi kaldırılıyor. Neden? * İhale bedelleri ticari sır olarak geçiyor. Neden? * Çin'den alınan aşıların maliyeti saklanıyor, yüksek bedellerle alındığı söyleniyor. Neden? * Kamu çalışanlarının maaşı özel hayata ilişkin bilgi diye geçiyor. Neden? * Çin ve Avrupa aşısında kalite farkı var dendiği halde kimse çıkıp doğru düzgün bir açıklama yapmıyor. Neden? * Bakanların instagramdan istifa ettiği nerde görülmüş. İstifadan beri Berat Albayrak ortalarda görünmüyor. Neden? * Artık attığımız her adım yakında çıkacak olan "adres kodu" altında kayıt altına geçecek. Neden? * Adalet ve hukuk uygulamalarında ciddi güven sarsılmaları var. Neden? * Bu ülkenin % 40'dan fazlası asgari ücretle yarı tok geziyor, 10 milyonda işsiz aç geziyor. Neden? * Kadının beyanı esastır deniyor, geçin kadın beyanını, videoya...

İnce Bacaklar, Dik, Yuvarlak ve Dolgun Bir Popo için

Image
Squat: Bacak, baldır, basen ve kalçayı çalıştırır. Özellikle kalça kası yapar, böylelikle kalçalarda büyüme gözlemlenir. Bacakları sıkılaştırır ve şekillendirir. Sumo Squat: İç bacak ve kalça kaslarını çalıştırır. Bent Knee Glute Kıckback: Kalça kaldırma ve kalça kası yapmada etkili. Fire Hydrant: Bu hareket benim favorim. Yan kalça kaslarını çalıştırır kum saati görüntüsü oluşturur. Dış ve iç bacakları çalıştırıp, şekillendirir. Butt Bridge: Bu köprü hareketi dondurma topları gibi kalçası olmasını isteyenler için yapılması gereken egzersizlerden biri. Bu hareket bacakları sıkılaştırıyor.  Back Lunge: Bu hareket bel altı bütün kasları çalıştırıyor, vücudu şekillendiriyor. Cursty Lunges: İnce bacaklarınız olsun istiyorsanız bu hareket üstünde daha fazla durmalısınız. Lateral Legs: Süper iç bacak çalıştırıp, incelten, kalça yanlarında şekil bozukluğunu onarıp yine kum saa gibi görünmenize vesil...

Tembellik Sebepleri ve Çalışma Motivasyonu

Arkadaşlar siz de farkında mısınız çalışma bedensel emek ile ortaya konan çaba olmaktan çıkarak zihinsel ve psikolojik yetenek ile gösterilen bir eyleme dönüştü. Biz de herkes kadar belki de daha fazla çalışmalıyız. Zaten çalışması gerektiğini bilen bir insanı tembellik huzursuz eder. b Bu huzursuzluğa rağmen tembellik yapmanın birtakım sebepleri vardır: *Yaptığınız ya da yapmanız gereken iş size zevk vermiyordur. *Ruh haliniz müsait değildir. İnsanın psikolojik olarak zayıfladığı bazı dönemler vardır, onlardan birini yaşıyor olabilirsiniz. *Yoğunsunuzdur. *Disiplin probleminiz vardır. *Başarısız olurum yapamam diye daha en başından pes ediyorsunuzdur. Zorlanacaksınız, zorlanmıyorsanız gelişme adına hiçbir şey yapmıyorsunuz demektir. Size başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Chicago'da okurken bulunduğum bölgenin en güzel spor salonlarından birine kaydoldum. Kaliteli bir spor salonuydu, antrenörü çok ilgiliydi. İlk 20 gün her spor yapıp çıkışımda antrenörü bana ...

Manyak Ettiniz Bizi

Farkındamısınız, bir aşı yapılacak sözde tedavi için, bin tane komple teorisi üretildi.  "Devlet bizi bir aşıyı olmaya mecbur bırakacak ve uzun vadede gerçekleşebilecek yan etkilerini kabullenmemizi bekleyecek. Sözde sağlık bakanı kameralar karşısında aşı olacak; ne bilelim ne aşısı oluyor, belki sadece show yapacaklar. Türkiye'nin ileri gelenleri bu aşıyı olmaz,  halkı öne sürüp korananın etkisini kırmaya çalışarak kendilerini koruyacaklar yani olan yine gariban halka olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisine ve torunlarına yaptıracak mı bu aşıyı?" Bunları söyleyenler haksız sayılmazlar. Birilerinin çıkıp bu milleti yeteri kadar bilgilendirmesi gerekiyor. Insanımız korkuyor. Sağlık bakanı son zamanlarda her ne kadar güven sarsmış olsa da bu ülkenin sağlık bakanı,halka karşı daha şeffaf olmalı ve makamını korumak için zedelenen güven tazelenip, aklımızdaki bütün şüpheleri gidermeli. Bazı sözde gazeteciler aşıya olan tepkiyi Erdoğan'a husumet olarak algılayıp y...

Üreme İçgüdüsünün Adını Aşk Koymuşlar

İnsanların biyolojik olarak ilk ihtiyaçlar listesinde nefes almak, yemek yemek, boşaltım sistemini çalıştırmak, uyumak ve  üremek gelir. Hepsi hayatta kalmak içindir ya üremek? O da ilk sıradadır, aşkın varoluş sebebidir üremek. Shakespeare'a da o piyesleri yazdıran çoğalma ihtiyacının ortaya çıkardığı cinsel dürtüleridir yani adına aşk denilen şey. Aşk insanın kimyasını değiştiren bir olgudur, insanı allak bullak eden bir hastalıktır. Aşk beynin kimyasal aktivitesidir. Aşık insanlar zamanlarının çoğunu aşık oldukları kişiyi düşünerek geçirirler. Kimya burda devreye girer ve aşık olan insanlarda extra hormonlar gözlenir. Örneğin aşık insanlar depominin etkisiyle genellikle iştah azalması, uykusuzluk, tansiyon ve nabız yükselmesi yaşarlar. Aşık olmaya   başladığımızda ise kendimizi özellikle duygusal olarak normalin dışında, daha farklı hissederiz. Bu da  feniletilomin ve norepinefrin hormonlarının artışıyla gözlemlenir. Aşkta bağlılığın sebebine gelince vücudum...

Sahi Adalet Neydi?

Adalet: Denk, dengeli, adil olmak, hak gözetmek... Yanlış anlamayın google'dan anlamına baktım,  adaletin ne demek olduğu çoktan unutturulmuştu. Of bu kelimenin karşılığı Türkiye'den ne kadar uzak... Herhangi bir devletin vatandaşı olduğumuzda, o devletin bize sahip çıkmasını bekleriz. Özellikle gücümüzün yetmediği konularda, devletin 'Sen bize bırak, karışma, biz bunun hesabını sorarız' dediği durumlara dahil olmayıp uzaktan izlediğimizde hiçte öyle olmadığını görürüz. Diyelim ben İzmir Tire'de yaşıyorum. Evliydim ve eşimle anlaşamadım ayrıldım. Hazımsız ve psikopat eski eşim bu ayrılığı kaldıramadı ve gelip beni 30 yerimden bıçakladı. Adalet bana ve aileme dediki siz karışmayın biz hallederiz. Eski eşe 15 yıl hapis cezası verdi. Hesaplayalım ne etti; her bıçağa 6 ay. Ee yatarıyla 8 yıl sonra şartlı tahliye edildi. Şimdi size soruyorum, beni 30 yerimden bıçaklayan adam 8 yıl sonra karşıma çıkacak, annemin, babamın, abimin, ablamın geçtiği yollardan geçecek. Aldı ...

Hayat Arkadaşı

Bence her insanın mutlaka bir arkadaşı olmalı. Hayallerini birleştirip, her şeyini birlikte yaşayacağı, sevdiği, güvendiği hobi partneri, bilgi ve birikimlerini aktardığı bir hayat arkadaşı olmalı. Eğer bu hayat sana o arkadaşı vermeyi kabul ediyorsa tabi.  Hayatla sıkı pazarlık yapmalısın. Önce kendini tanımalı, güçlü-zayıf yönlerini keşfetmelisin. Sonra ne yapabilirim, ne yapamam onun üstünde durmalısın. Kişisel gelişimini tamamlamışsan hayalindeki kişinin robot resmini çizdirebilirsin, özelliklerini doğru yerleştirmelisin. Sonra bir süreliğine beklemeye alınacaksın.  Sonunda ısmarladığın kişi sipariş ettiğin üzere sana ulaşacak ya da bambaşka biri gelip hayatının içine sıçacak.

Vazgeçmeyi Bil

... Kuru soğan gibi soydukça yeni bir kabuğuyla karşılaşıyordum. Onu tanımanın bir yolunu bulabilir miyim, bilmiyorum. Aslında çok uzun oldu, artık tanımak istediğimden de emin değilim. Sanırım en iyisi uzak durmak, belki de fersah fersah... Eğer mutluluğu kaybetmişseniz bir daha asla arkanıza, kaybettiğiniz yere bakmayın. Dönerseniz mutluluğu bulamayacaksınız, üstelik aldığınız yolda biriktirdiklerinizi kaybedeceksiniz.  Bazen ısrarcı olursun, sonra o ısrarcı olduğun şey gelir aklına, artık aylar, yıllar geçmiştir, miden bulanır bir hazımsızlık başlar. O kadar çok istemişsindir ve o kadar çok olmamıştır ki pes etmek, vazgeçmek rahatlatır ancak seni.  Vazgeç, kendini vazgeçilmez sananlardan vazgeç ve kurtuluşunun aydınlık zaferini kutla.